ŞEKİ SİCİLLEMELER

Geldim bu deme

Döndüm Kerem’e

Muhtacım eme

Düş oldum gama

Nefes var ama

Takat arama

Her azam yama

Dert küme küme

Gideyim kime

Açtın sineme

Yara sevdiğim

Aşk kaynar tende

Tendeki canda

Kandayım kanda

Her gün bir yanda

Aklım ziyanda

Dilim âmânda

Gönlüm gümanda

Başım dumanda

Zevk sefa sende

Yok mu kesende

Çare sevdiğim

Umutlar verdin

Gönlüme girdin

Ne kemlik gördün

Vurdun ha vurdun

Dalımı kırdın

Ne yaram sardın

Ne halim sordun

El gibi durdun

Çarkım çevirdin

Yaktın kavurdun

Nara sevdiğim

Gel kıyma bana

Salma hicrana

Yazık bu cana

Durdum seyrana

Yar dedim sana

Ben bir divane

Şeme pervane

Sebep sultana

Girdim gülşana

Düştüm figana

Zara sevdiğim

Hara yaslandım

Kanla ıslandım

Dertle beslendim

Sana seslendim

Bazı hislendim

Bazı puslandım

Evvel aslandım

Hep makaslandım

Al heveslendim

Giydim süslendim

Kara sevdiğim

Ala gözlü yar

Yok mu sende ar

Çok hasretim var

Sevda çeker ser

Muradımı ver

Benim gibi er

Divane gezer

Dermanın yok der

Lokman hekimler

Yaramı kimler

Sara sevdiğim

Aman ah aman

Kalmadı güman

Hal oldu yaman

Hayli bir zaman

Ey kaşı keman

Kılmadın derman

Buyurdun ferman

Kuruldu divan

Açıldı meydan

Çekildi bu can

Dara sevdiğim

Dara çekildim

Yandım yakıldım

Ağa takıldım

Hayli büküldüm

Tel tel söküldüm

Tekrar dikildim

Doldum döküldüm

Zannetme güldüm

Çok figan kıldım

Düştüm yıkıldım

Yere sevdiğim

Ey kanlı zalim

Nedir bu halim

Akıyor selim

Gülmüş değilim

Ah çeker dilim

Kırıktır kolum

Büküktür belim

Kapandı yolum

Fakir bir kulum

Ulaşmaz elim

Kâra sevdiğim

Sevmeyen yanmaz

Yar adın anmaz

Kana boyanmaz

Derde dayanmaz

Aşk meyin kanmaz

Aşka inanmaz

Âşık uslanmaz

Sever utanmaz

Yolundan dönmez

Bülbüller konmaz

Hara sevdiğim

Der MİSKİN zade

Çok içtim bade

Edem ifade

Meylim yok yâda

Sevdim dünyada

Getirdim yâda

Elim havada

Dilim duada

Yetiş imdada

Bu can murada

Ere sevdiğim

Güzele âşık olmuşum

Sevgi ile yoğrulmuşum

Düşmanımı dost bilmişim

Hem sevmiş hem sevilmişim

Gah ağlayıp gah gülmüşüm

Gah kavuşup ayrılmışım

Bilece karar kılmışım

Huzurunda eğilmişim

Yol sürmüş menzil almışım

Şahlar şahını bulmuşum

Malı serveti neylerim

Bu aşk ile yana yana

Meyler içtim kana kana

Derdim ulaştı dermana

Boynumda güzelden yana

Kıldan incedir fermana

Kurbandır canım canana

Canıma can veren cana

Damarımda gezen kana

Görünce döndüm hayrana

Dost yüzü cennettir bana

Başka cenneti neylerim

Serimde var devayı aşk

Sanmayın ki hevayı aşk

Edna değil ala-yı aşk

Bağışladı ziyayı aşk

Hem güneşi hem ayı aşk

Şenlendirdi leyla-yı aşk

Gönlümdeki sarayı aşk

Nazar kıldı çareyi aşk

Sardı derin yarayı aşk

Gıdam oldu sevda-yı aşk

Nanı nimeti neylerim

Güzele sevdalı bu ser

Divaneler gibi gezer

Herkes bana bir şeyler der

El sitemi bağrım ezer

Aşk yeli aşığa eser

Ağrıyı sızıyı keser

Ben sevmesem gönül küser

Bilmez mi ki sevmeyenler

Sevmek murat imiş meğer

Bir yar bin cihanı değer

Dahi devleti neylerim

Âşıklar aşkın dağından

Gül derer güzel bağından

Gülün alından ağından

Yara sarar yaprağından 

Hiç sakınmaz budağından

Toprak öper ayağından

Kurtulur sine dağından

Güzellerin yanağından

Bal süzülür dudağından

Çirkinlerin tabağından

İkram izzeti neylerim

Aşığıyım her güzelin

Kölesidir er güzelin

Bu vücut bu ser güzelin

Güzel yârin yar güzelin

Bende aşkı var güzelin

Dil methin eyler güzelin

Adını söyler güzelin

Muradına er güzelin

Goncasını der güzelin

Her taşı cevher güzelin

Küllü ziyneti neylerim

Mansur’um başım dardadır

Sanmayın başım dardadır

Sevmeyenler kenardadır

Canım aşk denen nardadır

Zararda değil kârdadır

Dilim doğru ikrârdadır

Namus hayâ da ardadır

Güzel seven ısrardadır

Güzeller güzel yerdedir

Aşk-ı hikmetler yardadır

Sırr-ı hikmeti neylerim

Güzelin yanına vardım

Açan goncasını derdim

Kanayan yaramı sardım

Anınla murada erdim

Zevk içinde sefa sürdüm

Eşiğine yüzler sürdüm

Dermanını buldu derdim

Aşkı övdüm kini yerdim

Güzelde muhabbet gördüm

Malımı yağmaya verdim

Şanı şöhreti neylerim

Güzeldir seyrim seyranım

Yüzü gül kaşı kemanım

Serimde tüten dumanım

Gönlümdeki tek gümanım

Hem meydanım hem divanım

Hem ilimim hem irfanım

Hem ikrârım hem ihsanım

Dengi bulunmaz cananım

Derdime candan yananım

Sevgi dinim aşk imanım

Ben ibadeti neylerim

Güzelin güneşi doğar

Geceyi ışığa boğar

Teni miski amber kokar

Dili balı yağa katar

Eli lal u cevher satar

Gönül kapısını açar

Hastalara şifa saçar

Güzellerde güzellik var

Almak için güzele var

Üzerime nuru yağar

Onsuz rahmeti neylerim

MİSKİNİ’yim aşkım dilde

Hem dildedir hem gönülde

Nağmelerim sarı telde

Gözyaşlarım akan selde

Toz dumanım esen yelde

Can bülbülüm açan gülde

Aşk ayağım yaban elde

Leyla’ya Mecnun’um çölde

Hem evvelde hem ezelde

Bâkilik buldum güzelde 

Gayrı ahreti neylerim